17 Ekim 2008 Cuma

KIRILMALAR

mahcup bir yüzde bir sesin en dalgın halisiniz
dilsizliğiniz masaldan geçiyor
yeni bir isim alıyor sonra, vazgeçin
biliyorum en ince hırsızlık /tı düşlediğiniz

düş; sazlıkta kendini okşayan gül dikeni
anlatıyor boşluğa da, inceldiğini zannediyor beyazın,
tutmuyor rengini aşk, söylesene ‘kaç rengi vardır aşkın’
gri anlatabilir miydi diyor babamı

aylak ağustos böceğinde geçmiş/ zaman hep aynılığa komşu
ki tanrıça kırgınlığına söylenen suskudur
her gün içini temizleyen kadın, söndürmüyor
düşevinde ateşini, terk ediyor tüm gemileri yalnızlığa

kendine koşan serkeş tay
koca bir öfke, ayak izlerini öptüğüm topraktır.

Hiç yorum yok: